DUALAR & İSLAMİ KONULAR

Berat (Berâet) gecesi nedir ?

Berat (Berâet) gecesi (kandili) Şaban ayının onbeşinci (15.) gecesidir. Diğer isimleri “Leyle-i Mübâreke (bereketli bir gece) ” , “Leyle-i Berâe” , “Leyle-i sâk (vesîka gecesi) ” , “Leyle-i rahme (rahmet gecesi) ” denilmektedir. Berat sözlükte anlamı “borçtan kurtulma, bir zorluktan kurtulmak ve beri olmak (aklanmak, temize çıkmak) demektir. Bu geceyi ibadet ve dua ele geçirilmeli, gündüzünü oruçlu olmak faziletlidir.

Berat (Berâet) gecesi nedir ?
Ömer PalabıyıkÖmer Palabıyık

ETİKETLER: Berat (Berâet) gecesinde önümüzdeki bir yıl içinde olacak (doğumlar ölümler güzel olaylar kötü olaylar gibi) bütün işler hükme bağlanıp ifası için Allah (cc.) tarafından meleklere verilir. Berat (Berâet) gecesinde gerçekleşen beş büyük önemli olayları ; ( = ) : Önümüzdeki bir yıl boyunca olacak önemli işler bu gecede hükme bağlanır. ( = ) : Berat (Berâet) gecesinde yapılan ibadetlerin fazileti çok büyüktür. Bu geceki ibadetlerin sevabını Allah (cc) belirler. ( = ) : Berat (Berâet) gecesinde ilahi rahmet kapıları açılır ve ilahi rahmet yayılır. ( = ) : Berat (Berâet) gecesi mağfiret gecesidir. ( = ) : Berat (Berâet) gecesinde Resulullah'a (sav) şefaat hakkının tamamı verilmiştir. Hz. Muhammed (sav) Şaban ayının 13. gecesi ümmeti için şefaat hakkı istemiş bu şefaatin üçte biri verilmiş. Ondördüncü gecesi tekrar istemiş üçte biri daha verilmiş. Onbeşinci gecesi yine istemiş ve Berat gecesinde tamamı ihsan edilmiştir. Resulullah'ın (sav) bu şefaatından mahrum olanlar devenin ürküp kaçtığı gibi Allah'tan (cc) kaçanlardır. (Kaynak ; er-razı ve Ebussuud Efendi tevsirleri Ed-Duhan suresi 3-4 ayetlerinin tevsiri ; Hasan Basri Çantay. Kur'an-ı Kerim ve Meal-i Kerim İstanbul 1959 ııı 904 905) = : Berat (Berâet) gecesi hakkında Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır ; "Şaban ayının 15. gecesi olduğu zaman gecesinde ibadete kalkın ve o gecenin gündüzünü oruç tutun. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teala dünyaya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar "Benden mağfiret dileyen yok mu? onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu? onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) mübtela olan yok mu? ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu?".. (İbn Mace H. no : 1388)