İçki hakkında hadisler ve uyarılar

İçki haramdır. Bir damlasına bile yaklaşmamak lazımdır.
Fakîh Ebu'l-Leys semerkandî merhum şöyle buyurdu:
Sakın içkiye yaklaşma , Zîrâ onu içmekte on kötü hal vardır.
1- İçki içen deli seviyesine düşer ve çocukların bile maskarası olur. Akıllı insanlar nezdinde de kötü olarak bilinir.
2- İçki içmek aklı giderir ve malı telef eder. 
3- Dostlar ve kardeşler arasında düşmanlığı sebep olur.
4- Allâhü Teâlâ'yı zikirden ve namazdan alıkoyar.
5- Zinaya sebep olur. Zîrâ içen kişi sarhoşken bilmeyip hanımını boşayabilir.
6- İçki her kötülüğün anahtarıdır. Zîrâ içene bütün günahları pek hafif ve kolay gösterir.
7- İçki içen fâsıklar günahkârlar arasına girdiğinden Hafaza meleklerine eziyet etmiş olur.
8- İçki içenin cezasını bu dünyada çekmezse âhirette , bütün insanların , ana babası ve dostlarının gözü önünde çeker.
9- İçki içen kimseye gök kapıları kapanır , duâ ve iyilikleri kırk gün kabul olmaz.
10- Allah saklasın son nefeste îmânı tehlikeye düşürür.
Bu fena akıbetler içki içenin ölümünden önce dünyadaki cezalarıdır. Akıllı kişiye yakışan az bir dünya zevkini âhiretteki ebedî nimetlere tercih etmemektedir.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) günlerden bir gün cennette bir ses işitir ve "bu ses nedir?" diye sorarlar.
Bu senin dünyada iken içki içip de tevbe etmeden ölen ümmetlerinin sesleridir , onlar Cehennemde de sarhoştur." denir.
Bundan ibret almak lazımdır ki Peygamberlerin en üstünü cehennemde olan ümmetinin halinden haya etti. Mü'min olan kendi Peygamberlerini bütün Peygamberler arasında mahcub etmemelidir. Cenâb-ı hak şefâatine nâil buyursun, âmîn.
İbn-i Ömer (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:
“Her sarhoşluk veren şey içkidir ve her sarhoşluk veren şey haramdır. Bir kimse dünyada şarap içer de ona devam ederken tevbe etmeden ölürse , âhirette (Cennet) şarabı içemez.” (Müslim, Eşribe, 73, 77. Ayrıca bkz. Buhârî, Eşribe, 1; Ebû Dâvûd, Eşribe, 5)
Câbir bin Abdullah (r.a) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu :
“Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır.” (Ebû Dâvûd, Eşribe, 5/3681; Tirmizî, Eşribe, 3/1865)
Ebu’d-Derdâ (r.a) şöyle demiştir : Canımdan çok sevdiğim Resûlullah bana şu tavsiyede bulundu :
“Sakın içki içme, çünkü o bütün kötülük ve şerlerin anahtarıdır.” (İbn-i Mâce, Eşribe, 1)
İbn-i Ömer’den (r.a.) rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur :
“Muhakkak ki Allâhü Teâlâ ; içkiye , onu içene , dağıtana , satana , alana , yapana , yaptırana , taşıyana ve kendisine götürülene lânet etmiştir!” (Ebû Dâvud, Eşribe, 2/3674)
Câbir’den (r.a) rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurmuştur :
“Allâh’a ve âhiret gününe iman eden kişi , (kendisi içmese bile) içki içilen bir sofraya oturmasın!”(Tirmizî, Edeb, 43/2801)
Câbir (r.a.) şöyle anlatır :
"Bir Adam Ceyşân’dan geldi. ( Ceyşân Yemen’de bir şehirdir ) Efendimiz’e beldelerinde içtikleri , mısırdan yapılan ve Mizr adı verilen bir içeceği sordu. Resul : “O sarhoşluk veriyor mu?” buyurdu. 
Adam :“Evet” dedi. Bunun üzerine 
Resûlullah :“Her sorhoşluk verici şey haramdır. Allâh’ın , sarhoşluk verici şey içene Tînetü’l-Habâl (( cehennem ehlinin tînetü'l-habâl denilen kan , irin ve pisliklerinden içirileceği ))  içireceğine dâir ahdi vardır” buyurdu. 
Oradakiler : “Ey Allâh’ın Resûlü, Tînetü’l-Habâl nedir?” diye sordular. 
Resûlullah : “Cehennem ehlinin teridir veya Cehennem ehlinin usâresidir (kan ve irinidir)” buyurdu. (Müslim, Eşribe, 72; Ebû Dâvûd, Eşribe, 5)
İbn Ömer (radıyallâhü anh)’den rivâyete göre , şöyle demiştir : Rasûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : “Her sarhoşluk veren içkidir , Her içki de haramdır. Her kim şarabı devamlı içerek ölür giderse âhirette sarhoşluk vermeyen şaraptan içemez.” (Ebû Dâvûd, Eşribe: 5; İbn-i Mâce, Eşribe: 1)
Tirmizî : Bu konuda Ebû Hüreyre , Ebû Saîd , Abdullah b. Amr , İbn Abbâs , Ubâde ve Ebû Mâlik el Eş’arî’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî : İbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Bu hadis değişik şekillerde Nafi’ ve İbn Ömer’den de rivâyet edilmiştir.
Mâlik b. Enes, Nafi’ ve İbn Ömer’den mevkuf olarak rivâyet etmiştir.
Abdullah b. Ömer (radıyallâhü anh)’den rivâyete göre , Rasûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur : “İçki içen kimsenin kırk gün namazı kabul olmaz. Tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder. Yine içki içmeye dönerse Allah kırk gün onun namazını kabul etmez. Tevbe ederse Allah yine tevbesini kabul eder. Yine içki içmeye dönerse Allah kırk gün onun namazını kabul etmez. Tevbe ederse yine tevbesini kabul eder. Dördüncü sefer içki içmeye devam ederse yine kırk gün o kimsenin namazını kabul etmez tevbe etse bile tevbesini de kabul etmez ve ona Cehennem’de içki olarak Habal nehrinden içki içirir. Bunun üzerine "Ey Ebû Abdurrahman derdi. Habal nehri nedir? Dedi ki : Cehennemliklerin irinlerinden meydana gelen bir ırmaktır.” (Ebû Dâvûd,) (Tirmizî, Eşribe, 1; Ebû Dâvûd, Eşribe, 5; İbn-i Mâce, Eşribe, 1)