Ariassos Antik Kenti, Çubuk boğazını ve dağlık Pisidya bölgesini Pamfilya ovasına bağlayan yollara yakın stratejik konumu ile güney Anadolu ulaşım yolları üzerinde önemli bir yere sahip olan Ariassos Antik Kenti, Helenistik dönem'den (İS. 3 yy.) Bizans dönemine (İS. 7 yy.) kadar yerleşim görmüş bir Pisidya şehridir.
Yamaca dayandırılmış kent özelliğinde olup üç kemerli anıtsal şehir kapısından başlayan ana cadde ve iki yanındaki teraslarda yer alan yapılar şehrin genel planını oluşturur. Son yıllarda yapılan araştırmalar ana caddenin Termessos Antik Kentine ulaşan Roma dönemi yoluna kavuştuğunu ortaya çıkarmıştır.
Helenistik temeller üzerine inşa edildikleri düşünülen sur duvarları Roma ve çokluk Bizans dönemi izlerini taşımakta olup şehri batı, kuzey ve doğudan çevreler.
Ariassos Antik Kentinin en çarpıcı ve tümüyle korunmuş olan yapısı üçkemerli anıtsal şehir kapısıdır. Roma imparatorluğu dönemine ait olup, üzerinde dört büyük heykelin yer aldığı, kaide ve yazıtlardan anşılmaktadır.
Şehir kapısından sonra yerleşimin en iyi korunmuş kalıntıları güney ve doğu nekropollerde yer alan Heroon tipi anıtsal mezarlardır. Bazilika, Bauleuterion, Stoa, çeşme binası, Gymnasıum, hamam, tamamı yıkılmış tiyatro ve kamu binaları daha çok Roma dönemi izlerini taşıyan gezilebilir diğer kalıntılardır.