TARAKLI / SAKARYA
Sakarya ilinin güneydoğusunda yer almaktadır. Yüzölçümü 334 km²’dir. Yüzölçümün %20’si tarım alanı, %60’ı orman ve fundalık alan, %10’u çayır ve mera alanı ve %10’u tarım dışı alan oluşturmaktadır. Taraklı ilçesi 27 Haziran 1987 tarihine kadar Sakarya'nın Geyve ilçesine bağlı kasabaydı , 27 Haziran 1987'de ilçe olmuştur.
Taraklı ilçesi Osmanlı döneminde ve de eski zamanlarda Ankara - Bolu ve Bilecik istikametinden gelen ve İstanbul istikametine giden tarihi İpekyolu ve Kervanyolu güzarğahında bulunmaktadır.
Taraklı ilçesinin doğusunda Bolu ilinin Göynük ilçesi , güneyinde Bilecik ilinin Gölpazarı ilçesi , Kuzeyinde Sakarya ilinin Akyazı ilçesi , batısında Sakarya ilinin Geyve ilçesi bulunmaktadır.
Taraklı ilçesi dağlık ve akarsuların , derelerin bol olduğu bir ilçedir. Akarsular derin açılmış vadilerden akar, ormanlık alanı geniştir ve yüksek tepeleri bulunmaktadır. Moruklu tepesi en yüksek tepesidir , rakımı 149'dur. Deniz seviyesinden yüksekliği 485 metredir. Hark Kanyonu gezilmeye değerdir.
Taraklı ilçesi genelde Karadeniz iklimi görülür. İlçe Karadeniz , Marmara ve Karasal iklimlerin geçiş noktasında olduğundan yazları kurak ve sıçaktır , sonbaharda yağmur yağışlıdır , kışın kar yağışları görülür , ilkbahar aylarında don olayları olduğundan meyve bahçeleri zarar görmektedir.
Taraklı ilçesi Türkiye'de 11 tane bulunan '' Sakin Kent "lerinden birisidir.
Taraklı ilçesinde Osmanlı döneminden kalma evler halen kullanılmaktadır ve tarihi binalar koruma altındadır
Taraklı ilçesi termal tesisleri ve hamamları ile sağlık sektörüne hizmet etmektedir.
Taraklı İlçesinin tarihi
Taraklı'nın Eski adı " Dablar " olarak bilinmektedir. Hellenestik dönemde ''Bytinia'dır. Hisartepe'de bulunan iki sarnıç M.Ö. l. bin ile M.Ö. 2000 arasını tarihlemektedir.
Ertuğrul Gazi döneminde , Osman Bey'in Komutanı Samsa Çavuş Sakarya Vadisindeki Sorkun, Yenice Tarakçı (Taraklı) ve Göynük taraflarına akın düzenlemiş, Hırıstiyan ahalinin yaşadığı bu toprakları Bizanslılardan alarak Osmanlı Beyliğinin topraklarına katmıştır.
Taraklı'nın Osmanlı topraklarına katılışı ile ilgili olarak yapılan inceleme ve araştırmalarda fethin tarihi olarak 1289 ile 1293 yılları arasında ihtilaf olmakla birlikte, Taraklı'nın Osmanlı Beyliği topraklarına katılışı Beyliğin Anadolu Selçuklu Devletine yarı bağımlı olduğu yıllara rastlar. Ayrıca Taraklı'nın fethinde Samsa Çavuşla beraber kesin işbirliği içinde olan Harman-Kaya Beyi Köse Mihal'inde etkisi olmuştur.
Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferine çıkarken Taraklı'da konaklayarak Veziri Yunus paşaya yaptırdığı ve şu anda kendi adıyla anılan Yunuspaşa camii diğer adıyla kubbelerindeki kurşunlarla ünlenen Kurşunlu camii 1517 yılında tamamlanmıştır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Taraklı'dan şöyle bahsetmektedir: 'Oradan Kuzey tarafa köprüyü geçerek Sakarya nehri boyunca 'ağaç denizi' denilen ormandan geçtik. Burası bir ormandır ki içinde şehir adamı olmayan nice garip kimseler kaybolup vahşi canavarlara kısmet olmuştur. Defne, ardıç, çam, ıhlamur ağaçlarının kokusundan insanın damağı kokulanır. Güneş içine asla etki yapmaz. Bu ağaçlıklar içinde nice bir tahta biçecek biçki değirmenleri olup, gemi keresteleri keserler. Bu dağlar dört sancak sınırında olup, gerçekten ağaç denizidir.Bir yanı Bursa, bir yanı İzmit, Bir yanı da Bolu ve Kocaeli sancaklarıdır. Etrafı ancak bir ayda dolaşılabilir. Ama seçme yerleri Geyve Taraklı yolu arasında olan kısmıdır.
