Tulpar ismi, Antik Türkçe'de "Tul" köküyle bağlantılıdır. "Tul" sahipsiz, kimsesiz ve Özgür anlamına gelmektedir.
Eski Türkler'de savaş esnasında savaşçı öldüğünde, ölen kişinin atının kuyruğunu keserler, bu uygulamaya "Tullama" denilirdi. Bu durumda ölen savaşçının atı sahipsiz ve özgür kalmış olur.
Eski Türkler'de savaş esnasında savaşçı öldüğünde, ölen kişinin eşleri saçlarını keserler. Bu uygulamaya "Tul kadın" veya "Tul eş" adı verilirdi, yani "Özgür kadın" , "Özgür eş" denilirdi.
TULPAR (TÜRK MİTOLOJİSİNDE KANATLI AT)
Tulpar, Türk mitolojisinde kanatlı at veya Ejder Aygırı olan efsanevi attır. Tulpar adı, Türk, Kırgız ve Altay mitolojilerinde ve destansı hikayelerde geçer. Genelde beyaz veya kara (tek renk) bir at olarak betimlesede bazı mitlerde alaca ve benekli at olarakta görülmektedir. Tibet mitlerinde de Lungta (Ejder Atı) olarak geçer. Tulpar atı hızından dolayıda "Rüzgar atı" denilir. Tulpar atı, Kuday (Türk mitolojisinde tanrı) tarafından Türk yiğitlerine ve savaşçılarına yardımcı olması için yaratılıldığına inanılır. Antik dünya destanlarının, en uzun destanı olan Kırgızların "Manas destanı"nda savaşçılarının sürdüğü Tulpar atlarından söz edilir. Başkurt inançlarına göre Tulpar atı kanatlarını gündüz açmadığı için hiç kimse göremez. Tulpar atı kanatlarını sadece karanlık olduğunda ve büyük engelleri ve mesafeleri aşarken açar. Şayet birisi veya birileri Tulpar atının kanatları görürse, Tulpar atının ortadan kaybolacağına inanılır.