DUALAR & İSLAMİ KONULAR

ANNE HAKKI VE ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ

Ayeti kerimede şöyle buyuruluyor. "Biz, insana, ana-babasına iyilikte bulunmayı tavsiye ettik. Özellikle de anasını tasviye ederiz ki, o, kat kat zaafa düşerek ona hamile kalmış, emzirmesi de tam iki sene sürmüştür. Binaenaleyh; bana ve ana-babana şükret. " (Lokman, 31/14)

ANNE HAKKI VE ANNE SÜTÜNÜN ÖNEMİ

Peygamber Efendimiz de "Kime iyilik yapayım?" diye üç defa soran bir sahabiye, üç defasında da "Annene!.." cevabını verdikten sonra dördüncü soruda, babasına iyilik yapması gerektiğini söylemiştir. (Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1)
Peygamberimiz de (s.a.s.): "Allah'ın rızası, babanın rızasında, gazabı da gazabındadır." (Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1; Tirmizî, Birr, 3)
Cenab-ı Hak annenin bünyesinden çıkan süt miktarıni ve sütün içerisindeki besini bebeğin ihtiyacına göre, hassas bir şekilde düzenlemiştir. İlk günlerdeki süt mik tarı gün be gün artar ve bir yıl sonra günde iki buçuk litreye ulaşır.
Sütün artmasının yanı sıra, sütün içerisindeki kimyevi madde nisbeti de değişir ve çoğalır. İlk başta anne sü tünde su içerisinde az miktarda şeker ve besin maddeleri bulunurken, git gide şeker ve yağlı maddeler artar. Bu artış çocuk büyüdükçe, organları teşekkülüne, dokula rin kuvvetlenmesine uygun şekilde olur.
Sütün yavrunun gelişmesine göre gıda ve miktar cihetinden farklılık arzetmesi hayvanlarda da olmaktadır. Mesela kangurular yavrularını emzirirlerken tekrar ikinci bir doğum yapmaktadırlar. Bu sefer yeni doğan yavru nun emeceği süt ve sütün içerisindeki gıda durumu ile 7 ilá 8 aylık olmuş yavrunun içeceği süt miktarı ve sütün terkibi farklı farklı olacağından, anne bünyesinde her iki yavrunun ihtiyacına uygun olarak farklı terkiplerde süt meydana gelmektedir. Kangurunun bir memesinden yeni doğmuş yavrunun bünyesine uygun ve onun ihtiyacını karşılayacak miktarda süt akarken, diğer memeden önce doğmuş yavruya uygun süt akmaktadır.
Bütün yavruların ihtiyaçlarını yerli yerince karşılayan Cenab-ı Hak. hákeza bütün insanların, hayvanların. ağaçların, nebatatın ve bütün canlıların ihtiyacını yerli yerince karşılamakta, rahmetiyle tecelli etmektedir.
Mevcudata merhamet eden Cenab-ı Hak aynı zaman- da Adil ismiyle, bütün kâinatta adâletle hükmetmektedir. Aynı zamanda hikmetle iş görmektedir.
Çocuğunu aylarca karnında taşıyan, yıllarca arkala rinda pervane gibi dolaşan, hasta olduklarında günlerd başuçlarında uykusuz geceler geçiren vefakâr, cefaka analara ve çocuklarına helal rızık temini için uğraşan babalara isyandan çekinmeli onlarin gonlunu hoş etmeliyiz.
Anne hakkıyla ilgili Peygamber Efendimiz (asm) za manında cereyan eden şu hâdise ibret vericidir: Bir gün Resulüllah'a (sav) bir adam ;
"Ya Resulallah, biraz ilerde bir adam ölüme yaklaştı. Ona 'La ilahe illallah' telkin ediliyor, (ama) o söyleyemiyor,' dedi.
Bunun üzerine Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu kelimeyi hayatında söylemiyor muydu?" "Söylüyordu ya Resulallah" dediler. Resulullah (sav):
"Öyle ise, neden ölümünde söyleyemiyor?" deyip kalktı. Biz de onunla beraber kalktık. Adama gittik. Re- sulullah (sav):
"Ey genç 'Lailahe illallah' söyle, buyurdu.O genç:"Söyleyemiyorum" dedi."Neden" buyurdu.Genç dedi:"Anama karşı geldigimden " Buyurdu:"Anan sağ mı?""Evet" dedi.Bunun üzerine Resulullah (sav): "Anasını çağırın", buyurdu. Çağırdılar. geldi.Resulullah (asm) ona buyurdu:"Bu oğlum mu?""Evet", dedi.Buyurdu:"Buna şefaat etmediğin zaman yüksek sıcaklıkta bir ateş içinde yanacak olsa nasıl görürsün?"Kadın:"Ona hakkımı helal etsem ne olur." dedi.Resulullah (asm):"Allah ve biz de şahidiz ki sen oğluna hakkını helal
ettin."Kadın:"Evet, ben oğlumdan razıyım," dedi. Bunun üzerine Resulullah (asm):"Benimle onu ateşten kurtaran Allah'a hamd olsun," diye buyurdu." (Süyüti, s.81)
"Ey Rabbimiz! İnsanların hesaba çekileceği kıyamet gününde beni, annemi, babamı ve bütün müminleri bağışla." (İbrahim, 14/41 ) 
Amin.
 

Ömer PalabıyıkÖmer Palabıyık