Devlet-i Aliyye - Osmanlı İmparatorluğu döneminde Armut ağacına ve meyvesine önem verilmiştir. Devlet-i Aliyye devrinde ünlü bestekarlarından Mustafa Itri Dede'nin kendi isminde yetiştirdiği armut günümüzde halen aynı isim ile anılmaktadır. Devlet-i Aliyye döneminde misafirlere özellikle ikram edilen meyveler içerisinde üzüm , armut , incir meyvelere çoğunlukla bulunmaktaydı. Bazı kaynaklarda belirtildiğine göre II. Abdülhamid , Alman İmparatoruna da Akça armudu hediye ettiği belirtilmiştir.
Armut ağacı ve motifleri Topkapı Saray'ın belirli duvarlarında , Azapkapı Saliha Sultan Çeşmesi ve çoğu eski çeşmelerde , antika eserlerin bazılarında , bazı tarihi yapıların duvarlarında görülmektedir.
Armut fiğürü pek görülmemektedir. Armut ağacı ve meyvesi mitolojide ; Armut ağacının ömrü uzun olmasından dolayı ve kuruduğu zaman bile meyve verdiği görüldüğünden "Ölümsüzlüğü , sonsuz yaşamı , yeniden doğuşun" temsil ettiği kabul görmüştür.
Armut meyvesi genelde ikiye veya daha fazla bölünerek toplum içerisinde paylaşılıp yenildiğinden "dostluğu , arkadaşlığın bozulmamasını , kardeşliği , paylaşmanın önemini , bereketin , bolluğun" temsil ettiği düşünülmüştür.
Armut mezar taşı anlamı
Armut ağacı ve meyvesi Cennet ağacı ve meyvesi olduğu bilindiğinden "Kutsal ağaç" olarak kabul edilmiştir. Türk , Antik Çin , Antik Yunan , Antik Roma , Antik Mısır ve diğer medeniyetlerin mitolojilerinde ve kült inanışlarında " kutsal ağaç " olarak kabul görülmüş. Kutsal Ağaç olarak kabul edildiğinden dolayı dini törenlerde "kötü ruhları" kovmak ve "iyi ruhları" çağırmak için ağacın dallarını kullanırlardı ve tanrılara ikram ederlerdi.
Ömer Palabıyık
