Hızır ve İlyas isimlerinin halk dilinde olan hıdrellez , kökü İslam öncesi Orta Asya , Ortadoğu ve Anadolu yaz bayramlarına dayanıyor , Hızır ve İlyas kavramları etrafında dini bir muhtevaya bürünmüş halk bayramının adıdır.
Halk dilinde bir rivayete göre ; Büyük İskender Babil Şehrini almak üzere iken ciddi bir hastalığa tutulur. “ Büyük İskender’e bakan doktorlar Ab-ı Hayat (Ölümsüz Hayat) suyunu içerse iyi olacağını söyler. Askerler bu suyu bulmak için yola çıkarlar. Hızır ve İlyas da , Büyük İskender’in ordusundaki iki askerdir. Yolculukta , Hızır ve İlyas diğer askerlerden ayrılırlar. Bir su başında durup , yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Tam bu esnada deniz suyu balığa sıçrar , balık canlanır ve suya atlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar.
Bu sırada bir melek gelir. Hızır ve İlyas’ın kıyamete kadar yaşayacaklarını , fakat Hızır’ın karada , İlyas’ın denizlerde ihtiyacı olanlara yardım edeceklerini bildirir.
Hıdrellez günü yani 6 Mayıs’ta Hızır ve İlyas’ın buluştuklarına , onların buluşmalarıyla ölü tabiatın canlandığına inanılır. Halk inanışına göre 6 Mayıs’ın yağmurlu geçmesi , Hızır ve İlyas’ın buluştuklarında sevinçlerinden ağlamalarının ve bulutların da onlara katılmalarının bir ispatıdır.
Efsane Osmanlı Resim İslam Resim Sanatında yer alır günümüzde ise Denizlerde başı sıkışanların yardımına koşan İlyas , Kapıya gelip boş çevirmek istemediğimiz amcalarda Hızır Olabilir.