TARİHİ YERLER

Zelzele (deprem) kuyuları ve kuyuların önemi

Osmanlı İmparatoru 2. Beyazıd’ın döneminde , 14 Eylül 1509 yılında İstanbul'da yıkıcı deprem olur. ”Kıyamet-i Sugra” yani ”Küçük Kıyamet” olarak adlandırılmıştır. İstanbul'un bir çok mimari yapısı ve halkı zarar görür. Daha sonraları 2. Beyazıd , depremlerde mimari yapılar ve halk zarar görmemesi için mimari yapıların etrefına yerin altında biriken gazı yerin üstüne çıkışını sağlamak ve de binaların temellerinde oluşan nem , rutubet ve su birikintilerini bu kuyularda toplanmasını sağlamak maksadıyla derin kuyular açtırmıştır. Bir söylentiye göre , Padişah II.Beyazıd , İstanbul surları içerisinde 400'den civarında kuyular açtırmıştır.

Zelzele (deprem) kuyuları ve kuyuların önemi

Sultan Süleyman Han döneminde Mimar Sinan tarafından inşa edilen Süleymaniye Camisinin etrafında bir çok kuyu açılmış , bu kuyuların adına "zelzele kuyuları” denilmiştir. 
İstanbul 1509 yılından sonra , İstanbul, 1556, 1766 ve 1894 yıllarında da oluşan depremlerde büyük hasarlar görmüştür. Osmanlı döneminde halkın ahşap ev tercih etmesinin sebeblerinden biride , depremlerde halkın ve evcil hayvanların fazla zarar görmemesi içindir. 
1999 yılında gerçekleşen Marmara depreminden sonra gazetelerde çıkan küçük haberlerinden birinde ; İzmit-Solaklar Köyü sakinlerinden öğrenilen bilgiye göre , Osmanlı döneminden kalan kuyular sayesinde , köyde yıkıcı bir durum olmamıştır. 
Günümüzde bir çok yıkıcı depremler olmaktadır. Yüksek binalar yapılmaktadır , fakat yüksek binarın yakınına derin kuyular açılmamaktadır. Bu konuda devlet yetkilerine bir uyarımız olmalıdır. Deprem acı bir doğa olayıdır , deprem için gereken önlemleri almak gerekmektedir. Her türlü tetbir düşünülmeli ve uygulanmalıdır.
 

Ömer PalabıyıkÖmer Palabıyık